Sivil toplum kuruluşlarının ilk kuruluş yıllarında etkinliklerini gerçekleştirmesi tek başına bir başarı kriteri olarak yeterli görülebilirken ileriki aşamalarda etkinliklerin bir sisteme bağlı, bilinçli bir şekilde yürütülmesi ve yönetilmesi hedeflenmektedir. Kuruluş aşamalarında STK’lar tarafından düzenlenen etkinlikler sıradan içeriklerle, birkaç gönüllünün emek yoğun çalışması ile ortaya konabilirken kurumsallaşma adımları ile birlikte etkinliklerin daha planlı bir şekilde idare edilmesi gündeme gelmektedir. Ek olarak günümüz sivil alana yaklaşım tarzı, teknolojinin gelişmesi, ucuzlaması ve yaygınlaşması ile birlikte STK etkinlikleri daha kalabalık, profesyonel/ücretli ve gönüllü kadronun ortak katkıları ile daha büyük bütçelerle, daha sistematik, bilinçli ve teknoloji yoğun olarak gerçekleştirilmektedir.
Yapmak; ortaya koymak, gerçekleştirmek, oluşturmak, meydana getirmek anlamlarına gelmektedir. Yönetmek ise bir kurumun, kuruluşun, işin yasalara, kurallara ve belli şartlara uygun şekilde işlemesini sağlamak, idare etmek veya birinin bir konudaki etkinliğine, çalışmasına yön vermek, yönlendirmektir. Kelimelerin anlamlarını etkinliklere uyarlarsak yapmak; uzmanlığa, sisteme, kurallara, takibe gerek duyulmadan etkinliğin gerçekleşmesine vesile olmaktır. Yönetmek ise bir etkinliğin gerçekleşmesine ortaya konulan emek ile aracı olunmaktadır. Ancak buradaki emek; bilinçli, sistematik, kontrollü ve belirli kurallara uygundur. Artık STK’lar için etkinliklerde hedef kitle ile daha sağlıklı ilişkiler kurmak, çalışanları ya da gönüllüleri motive etmek, takipçileri ve bağışçıları ile iyi bir bağa sahip olmak, daha fazla sosyal fayda üretmek, daha fazla bağış almak, daha verimli bir bütçe kullanmak gibi kıstaslar önemli hâle gelmiştir.
STK’ların içsel motivasyonlarının yanında teknolojik ilerleme ve kurumsal şeffaflaşma ile birlikte bağışçıların, sponsorların ya da gönüllülerin katkıda bulundukları STK’ları ve onların etkinliklerini daha yakından takip eder hâle gelmiştir. Bu durumlar STK’ları, kurumsal ve etkinlik bazlı daha şeffaf olmaya zorlamaktadır. STK’lar artık gerçekleştirdikleri etkinliklerin daha verimli, etkin, sürekli, faydalı olmasına daha fazla önem vermektedir. Tarifi yapılan bu tarz etkinliklerin hayat bulması için bilinçli bir etkinlik yönetimi süreci gerekmektedir. Bir etkinliğin kapasitesi fark etmeksizin, belirli bir nizam ve kontrol ile yürütülürse etkinliğin sonucunda hedeflere ulaşmak daha mümkün hâle gelmekte, riskler en aza inmekte, daha doğru bir bütçe kullanılmakta ve en yüksek çıktılar elde edilebilmektedir.
Kurumsal Yönetim El Kitabı’nın bu bölümü, kurumsallaşma aşamasında olan genel itibarıyla orta ve küçük ölçekli STK’ların etkinliklerinin daha verimli, etkin bir şekilde gerçekleştirmesine ve etkinliklerde belirli bir kalitenin sürekli hâle gelmesine katkıda bulunmak üzere bilgi, belge ve örnek çalışmaları sunmaktadır.
Birinci bölümde etkinlik ve etkinlik yönetimi tanımları, STK’lar için etkinlik yönetiminin faydaları ve etkinlik türlerine değinilmektedir. İkinci bölümde, etkinlik yönetimi süreçleri ve bu süreçlerdeki iş kalemleri genel olarak ele alınmaktadır. Üçüncü bölümde, etkinlik yönetimi süreçlerinde planlama, detaylı bir şekilde anlatılmakta ve her bir süreç için ne tarz planlamaların yapılacağına değinilmektedir. Dördüncü bölümde, etkinlik yönetimi sürecinde tanıtım işleri detaylı olarak açıklanmakta ve etkinlik yönetimin üç aşamasında da tanıtımın nasıl kurgulanması gerektiği üzerinde durulmaktadır. Beşinci bölümde, etkinlik süreçlerinde pratik uygulama ve tecrübelere dayanarak oluşan uygulama, yöntem ve dokümanlar paylaşılmaktadır. Etkinlik yönetimi bölümünde verilen örnekler; eğitim, araştırma, yayın, toplantı tarzı faaliyetlere uygunmuş gibi gözükse de aslında tüm etkinliklere, ufak değişiklikler ile uyarlanabilmektedir.